Pazartesi, Nisan 09, 2007

heyecansız tadı çıkmaz

Dün gece koynumda guşlar, uyku tutmadı gözümü. Sanki birkaç saat içinde uyanabileceklermiş gibi kımıl kımıl hissettim :)
Eh! heyecansız işin tadı olurmu, aklımda bir sürü soru ve düşünce ile uykuya dalıp gitmişim bir süre sonra... Etrafımda dönen kadınlarla açtım gözümü. Ayin gibiydi, dillerinde ise ;
"Goynumuzda guşlar
Meraklı bakışlar
Biz bu işe girdik
Haydi uyanın kuşlar" manisi hiç düşmüyordu... Sonra ne oldu hatırlamayorum aklımda kalan net olarak bu mani oldu... Sabah Yaşar'a anlatıyorum "Mani yazmaya başladın, tamam sen Datçalı olmuşsun" diyor rüyamdaki uyduruk maniye bakıp.

Oysa ki Datçalıların manileri özünde; hep bir anlam ve ince espriler mevcut... Kimi sevdasını, kimi kızgınlığını, kimi isteğini anlatmış manilerle.. Ama hikayelerini bilmek gerekiyor... Herşey gibi, bu alışkanlıkta yitip gitmiş... Nihat amca'nın araştırmaları sonucu dokuma ile ilgili yazılmış olan aşağıdaki mani'nin 1940'lı yıllarda yazılmış olduğu düşünülüyor..
"Düvende bez dokumam
Evde fazla otumam
Beyhude mektup yazma
Ben Latince okumam"

Not : Düven = dokuma tezgahı

1 yorum:

Nihat Akkaraca dedi ki...

Eskiden bu ipeklerden kızlara çeyiz olarak gömlekler yapılır düğün evinde sergilenirdi. Gelin olmuş kıza verilen gömlek sayısı az olunca dedikodusu da yapılırdı. Bakın Kızlan Köyü'nde çeyizinde az gömlek çıkan kıza yakılan maniye:
Gereme'nin denizi
Solmuşa gül benizi
yirmi beş göynek çıkdı
Namı gızın ceyizi.
"Namlı gız" deyişlerinin sebebi; varlıklıca bir ailenin kızı oluşundan. daha fazla gömlek görmek istemişler sergisinde.