Pazartesi, Temmuz 20, 2009

Nelerle uğraşıyoruz...

"İçki masalarında kurtarılmaya çalışılan bahtsız ülkemizin bu hale gelmesinin sebebi işte budur" diye düşündüren bir olaya şahit olmak.... sabah sabah... her köşesi tarih kokan, basarken düşünmemiz gereken ve her adımımızda ruhumuzu titreten yarımadanın en eski yerleşim yerinde. Bence cevap sadece budur. Görevin derecesi ne olursa olsun, en büyük yada en minik. Önemli olan getirilen görevde kendi çıkarlarının ön plana geçilebilmesi karakterine ne yazık ki! sahip olmaktır.

Blog takipçilerimizden geçen gün bir uyarı almıştım.. Neler yapıyorsunuz son haberlerinizi yazmıyorsunuz diye sitem edenler vardı. Trafiğe kapalı hiçbir şekilde araç girişinin olmaması gereken bu tarihi sokakta bulunan atölyemizde sanat yapmaya çalışıyoruz bir yandan... Ama hala gelecekten umutlu...



Yasal olarak 09:00-21:00 saatleri arasında acil durum (doğal afet, hastalık vs...) olmaksızın kapalı olması gereken sit alanı olan dar sokaklarda dönmeye çalışan bir araç...

Cuma, Temmuz 17, 2009

Habersiz misafirimiz...


Bu sabah küçük bir misafirimiz var... Henüz uçamıyor... Ama aynı Dilber Hala gibi bir sağa bir sola sallanıp duruyor... Bu yüzden adını Dilber koyduk... Besleyip birkaç gün sonra uçurmayı deneyeceğiz... Bu olay bana 2006 ayı Mayıs ayında bahçemize düşen ala karga'yı hatırlattı... O'nu da bir gece misafir edip, bahçede bekleyen annesine sabah teslim etmiştik. O aile hala bahçemizden ayrılmaz bize hergün selam verir...