Perşembe, Şubat 25, 2010

Çağla Zamanı

Bademler ilk evrelerini yaşamaktalar şu günlerde... Çiçeklerini döken meyveler yavaş yavaş büyümekteler... Çağlalar, yarımadanın bazı yerlerinde iyice olgunlaştı.
Biz ise bahçemizdekilerin büyümesini izliyoruz heyecanla...Antik'in bahçesi sapsarı çiçekleri ile baharı müjdeleyen akasya ağacı,dört bir yanında
çiçeklere bürünmüş badem ağaçlarıyla öyle bir çeliyor ki aklınızı, üretim yapmak için
yanıp tutuşsanız da aklınızın bir tarafı bahçede kalıyor ve atölyeye girmek bazen zor oluyor... Neyse ki yağmur yağıyor ve başka bir keyifle sobanın sıcaklığı eşliğinde el emeği ürünler birbir, yavaş yavaş oluşmaya başlıyor...

Pazartesi, Şubat 22, 2010

Birkaç haftadır uzağında olduğum Datça'ya döner dönmez kendimi dağlara attım. Doğa'nın uyanışını izlemek, içime sindirmek ve sizlerle paylaşmak için.

Bu aylarda başlar Datça'da bahar... İşte bu yüzden en yaşanası aylardır Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs... Diğer aylarda yeşili bu kadar yeşil göremezsiniz, çiçekler bu kadar çeşitli, bu kadar canlı olmaz. Haziran ayıyla başlar renkler solmaya... Evet gene de çok güzeldir Datça ama siz tatilciler için...
Biz yaşayanlar Datça'nın en güzel zamanlarını biliriz.
Biliriz ve işte böyle şımarıklık yaparız biraz...










Datça bembeyazdır Şubat ayında. Badem ağaçları çiçeklerini açar,papatyalar onlara eşlik eder...

Dağ gezisine Hürriyet ablamızla çıktım... Asıl adı Heidi'dir. Bilmediği ot yoktur. Bu "..." otu'dur der koparır ve atar ağzına. Sayesinde ben de hem öğrenmiş oldum hem de öğle yemeğimi koyunlar keçiler gibi doğadan beslenerek yaptım.










Mesela bu ot kişniş otu imiş.
Çiçekleri ile beraber atıyorsunuz ağzınıza tadına doyum olmuyor.









Bu otun adı Kireçlik imiş. Yenmiyor ama yanıkların tedavisinde soğanları kullanılıyor... O kadar güzel ki bakmaya doyum olmuyor.







Gelincikler değişik şekil ve renklerde olurmuş. Ben bildiğimiz narin dört yapraklı gelincik dışındakileri bilmiyordum. Sağdaki resimdeki kırmızı çiçekte gelincik imiş. Soldaki ise sahlep çiçeği...