Pazar, Aralık 14, 2008

Uzun bir aradan sonra merhaba!
Yaz tüm yorgunluk ve hareketiyle bizi terkedeli çok oldu. Şimdi, Datça boş, bahçemiz boş. Yeni tasarımlarımız ve üretimin heyecanı ile başbaşayız geçtiğimiz hafta geldiğimiz Datçamızda. Beş hafta İstanbulda aile ve arkadaşlarımızla hasret giderdikten sonra iki gün iki gece süren dönüş yolculuğumuzda Pala ile olmaktan çok keyif aldık. Sonbaharın tadını dönüş yolculuğunda yaşadık ve önce Eskişehirdeki Koza Birliğin tesisini gezerek, Ramazan Bey ile tanıştık, bilgi paylaşımında bulunduk. Türkiye genelinde halkın ipek üretimi için teşvikle biraaraya getirilen kozaların, ip haline getirildiği bir tesis burası. Bizim için bir rüya olan bu mekanın ülkemizde yapılmış olduğunu bilmek ve devam ettirebilmek için heyecan yaşayan bir insala tanışmak bizi çok mutlu etti.





Bir gece Afyon'da konakladıktan sonra; yazın tanıştığımız Denizli'li arkadaşların Cam Atölyelerine uğradık. Düşüncemiz bir "Merhaba" demekti ama atölyeye girince ve yaptıkları işleri görünce büyülendik, bizde bazı çalışmalar yaptık. Üstelik, Akgün Akova'nın akşam fotoğraf sunumu olduğunu duyunca, gece arkadaşlarımıza konuk olduk. Sunum sonrası Karma Cam Atölyesini ziyaret eden Akgün Akova ile beraber çalışmalara devam ettik. Aslında uyumayıp sabaha kadar devam çalışmak istesekte, sabah Datçaya uzanan yolu sağsalim gidebilmek için uyuduk. Akşam yaptığımız füzyon çalışmalarını sabah makineden çıkarmak ise benim gerçekten çok büyüleyiciydi. Atık şişelerden yaptıkları çalışmaları, kendilerine özgü cam boncuklar ve bu boncukların farklı metartellerle takıda hayat bulmasına tanıklık etmeyi düşünürseniz yolunuzu Denizli'den geçirin... Ve bu güzel insanlarla mutlaka tanışın. İşte Karma Cam Atölyesinden ve çalışmalarımızdan birkaç örnek...









Hiç yorum yok: