Pazar, Ekim 21, 2007

GARAVİLLA TARİFİ

Bugün sizlerle; Datça'ya özgü Garavilla yemeğinin yapılışını paylaşmak istiyoruz. Belli mi olur önümüzdeki 3-4 gün içinde yolunuz Datça'ya düşer ve belki tadına bakarsınız.





Dün Kaan "bu gece yağmur yağsada yarın garavilla yesek" deyince "aman" dedim " yapılışına eşlik edelim haber ver bize" Randımanlı yağışın ardından bugün topladığı garavillaları gösterdi bize.. Bizde kayıta başladık.



Garavilla, Datça halkının yüzyıllardan beri,
senede bir defada olsa, mutlaka yediği bir yemek...
Romatizmal ağrılara ve basura iyi geldiği söyleniyor...





Sol tarafta bize garavilla yemeğini hazırlayan Mehtap Abla, aslında garavilla yemiyor. Bizim ve oğlu Kaan'ın hatırını kıramayarak kolları sıvadı... Kaan garavillaya bayılıyor, yapılırken dayanamayıp haşlanmış yani yemek olmadan haliyle bile yedi.










YAPILIŞI
İlk yağmurdan sonra ot yemek üzere toprak üstüne çıkan Garavillalar tek tek toplanır. Sonra güzelce yıkanır. 8-9 defa haşlanıp suyu dökülür. Haşlanan garavillalar, biraz soğuduktan sonra tepe(kıç) kısımları ve çıkmışsa boynuzları bıçakla kesilir. Tepe kısımlarının kesilmesindeki amaç, içlerine suyun girerek daha iyi pişmeleri. Tam pişmemiş garavillanın pek güzel olmadığı söyleniyor...


İşlem tamamlandıktan sonra, tekrar yıkanarak, salça,soğan, domates,maydonoz ile birlikte, normal bir yemekmiş gibi pişirilir... :)

Biz bütün bunları yazarken, garavillar pişip geldi bile... Yerken ise; kabuğun geniş kısmından dudaklarınıza götürdüğünüz kabuğu "hüüüüp " diye çekmeniz gerekiyor.




Ve işte karşınızda garavilla yemeği... AFİYET OLSUN ! Ellerine sağlık Mehtap Abla...

Pazartesi, Ekim 08, 2007

Rabia teyzenin dilinden maniler

Önce başka bir konuya açıklık getirelim... Çalışmalarımızı takip edenler soruyorlar "İpler hazır, ne zaman ipek kumaş dokuyacak sınız? Haziran ayından bu yana yaz yoğunluğu nedeniyle askıya aldığımız ipek dokuma işini yapmak için bizde çok heyecan yaşıyoruz ama daha zamanı var... Evet bir süre daha zaman var.... İstesek şu anda da dokumak mümkün ama önemli olan dokuma yapmak değil, Datçalıların çeyizlerindeki kumaşı dokuyabilmek. 2006 yılının Kasım ayında başlattığımız "Datça'da İpekböcekçiliğini Canlandırma Projesi" ile ilgili çalışmalarımızı adım adım yürütmeyi daha doğru buluyoruz. Başarıya giden yolun hızlı olmadığını biliyoruz. Daha çok bilgiye sahip olmadan dokumayı yapmak sanırım pek acemice olur... Daha çok bilgi için ise araştırmalarımıza devam etmemiz gerekiyor.. Bu hemen olabilecek, basit bir iş değil...

Geçtiğimiz haftalarda, ipek dokuma zamanına kadar ki süreci değerlendirmek için Datçaya özgü "İram" denilen kilimleri dokumak için çözgü yapmıştık. 2006 senesinin Kasım ayında ilk kez dokuma işine başladığımızda bize çözgüleri öğreten, tezgahı ayağa kaldırmamızı sağlayan Rabia teyzemizin yardımıyla... O zaman çektiğimiz kamera görüntülerini siteye koymak istemiş, yapamamıştık... Artık bu mümkün olduğundan sizlerle paylaşabiliyoruz... Biz bu anlardan çok keyif almıştık. Çünkü Rabia teyze bir yandan köcülerin arasından ipliği geçirirken, bir yanda da bize eskiden söylenen manileri mırıldanıyordu.. İşte karşınızda Rabia teyze....